
YAPAY ZEKA, İNSANOĞLUNDAN ÜSTÜN OLABİLİR Mİ?
Yapay Zekâ; günümüzde oldukça sık duyduğumuz ve fazlasıyla popüler olan, bir yakın gelecek gerçeğidir. İnsanların yerini (her ne kadar tutamayacak da olsa), kendi algoritmaları ile oluşturduğu insansı sistemleriyle almaya aday olarak görülmektedir. Tüm Yapay Zekâ projeleri, bizi her ne kadar gelişmekte olan teknoloji ile ileri taşıyor olsa da tüm insanlığın aklında bir soru işareti bırakıyor: “Tüm bu teknoloji ve Yapay Zekâ projeleri, ne kadar ileri gidebilir?” İnsana ihtiyaç duyulmayan bir evren mümkün olabilir mi?
Her şeyden önce gelişmekte olan dünya, en başta insanın ihtiyaçlarından oluşan bir düzen ile kuruldu. İnsan, bu dünyadaki gelişmeleri var etti. Dolayısıyla, insansız bir ‘Dünya’ düşünülemez ancak insanın yükünün, teknoloji ile hafifletildiği bir dünya elbette düşünülebilir. Teknoloji, günümüzde pek çok şeyi kolaylaştıran ve gerçekten çoğumuzun yükünü hafifleten bir nimet konumunda. Okullarda, iş yerlerinde, evlerde, işletmelerde, kurumlarda… Kısacası teknoloji, hayatın her yerinde ancak şu sıralar daha da popüler olan ve teknolojinin bir ileri seviyesi “Yapay Zekâ”, bizleri hem heyecanlandırmakta hem de biraz ürkütmekte. Yapılan araştırmalar ve çalışmalar, yakın gelecekte tamamen Yapay Zekâya geçilebileceğini ve bu sayede insana ihtiyaç kalmayacağını vurgulamakta. En yakın örnekleri ise; tansiyon ölçme yeteneğine sahip akıllı saatler, gelişmiş yapay zekâ sistemine sahip arka kamerası ile etrafın fotoğrafını çeken ve işlemcisi ile onu yorumlayarak, görme engelli bireylere sesli tarif sistemi ile yol tarif eden akıllı telefonlar (Huawei Mate 20 Pro), hatta fabrikalarda seri üretim yapan makineler bile bir yapay zekâ algoritması ile çalışmakta. Okullarda çocukların kullandığı akıllı tahtalar, en son sistem bilgisayarlar, doktorlara ameliyatlarda yardım edebilen robot kollar ve daha niceleri… Tüm bu gelişmeler, oldukça faydalı ve insan yararına olan gelişmelerdir. Hem insanların yükünü hafifleten hem de aynı anda birden fazla insana yardımcı olabilen yapıları ile yapay zekâ, insandan üstün özelliklere sahip gibi görünmektedir.
Bugün, Yapay Zekânın sınırını zorlayan ‘Robotlar’ ise, insanları her geçen gün şaşırtmaya devam ediyor. En son teknoloji ve titizlikle üretilen robotlar, pek çok alanda insanların yararına sunulmayı hedefliyor ancak insanlar ikiye bölünmüş durumda; kimisi, insanların yararına olan bu robotların, insanlığı kurtarabileceğini düşünürken, kimisi de bu robotların, insanlığın sonunu getirebileceğinden endişeli. Japonya’da bulunan ve hizmet vermeye başlayan “Robot Otel”; ilgi de görmekte, eleştiri de almakta çünkü insanların içine karışmaya başlayan bu robotlar, her ne kadar hayatı kolaylaştırsa ve bizlere benzemeye çalışsa da önemli ölçüde yerimizi sarsmakta. Sonuç olarak, artabilecek işsizlik oranına da zemin hazırlamaktadır. Ayrıca duyguları olmayan bu robotların da karar verebilme ve mantıklı düşünebilme gibi insancıl içgüdülerden uzak olduğu da göz ardı edilmemelidir.
Son olarak Yapay Zekâ, günümüzde hayatımızın her alanında yer almaktadır. Bu, insanlık için şu an oldukça yararlı ve gerekli olmaktadır. Yapay Zekâyı insandan üstün kılan; işlem hızı, hızlı ve pratik düşünme yeteneği ve bazı becerileridir ancak aynı zamanda Yapay Zekâ; ruhsuz, hissiz ve duygusuz, “Sanal” bir gerçektir. Tüm bu özellikleri, onu insandan ayırır. Her ne kadar başarılı da olsa, duygu ve his yönüyle Yapay Zekâ, sınıfta kalmakta ve insanoğlu, farkını burada ortaya koymaktadır. Unutulmamalıdır ki Yapay Zekânın hiçbir gücü, insanoğlunun eline su dökemez.