webrasia

Sanayi Devrimi Osmanlıda neden gerçekleşmedi.
Anasayfa Teknoloji Sanayi Devrimi Osmanlıda neden gerçekleşmedi.

  • 9
  • 388

  • Paylaş
  • http://www.webrasia.com/Sanayi-Devrimi-Osmanlida-neden-gerceklesmedi

Sanayi Devrimi Osmanlıda neden gerçekleşmedi.


 

 


Sanayi devrimi, 18. yüzyılın ikinci yarısında başlayan önce Avrupa’da daha sonra Amerika’da gelişen, üretim şeklinin küçük ve insan endeksli olması yerine fabrika sistemine geçişi tanımlayan kavramdır. Bu dönemde artan makineleşme küçük ve dağınık işletmelerin yerini fabrikalara bırakmasına neden olmuştur. Sanayi devriminin gerçekleşmesinden itibaren neden bazı ülkelerin fazlasıyla gelire sahip olup bazılarınınsa geride kaldığı tartışılmıştır. Bu yazıda da Osmanlı’da sanayileşmenin gerçekleşememesinin nedenleri tartışılacaktır. 
Osmanlı’da sanayi devriminin gerçekleşmemiş olmasının sebeplerini tartışabilmek için öncelikle Osmanlı’nın yapısını gözden geçirmek gerekmektedir. Bu inceleme Osmanlı’nın sosyolojik, kültürel, siyasi özelliklerini kapsamalı ve devletin doğu kökenlerine de değinmelidir. Devletin doğu kökenli bakışının ele alınmasının sebebi bu bakış açısının kapitalizmin özellikleri ile çelişkiler içerebilmesidir. Doğu toplumlarında genellikle keskin bir sınıf ayrımı yoktur. Doğu kültüründe önem kazanmış olan toplumsal refah bu kültürün temel özelliğini oluşturmaktadır. Bu da kapitalizmin kalkınma prensibiyle zıtlık içermektedir. Batı toplumlarında kendine keskin bir biçimde yer bulan sınıf ayrımı daha çok soya dayalıyken sanayi devrimiyle yerini kaybetmemiş soy yerine iktisadi güce göre şekillenmiş ve çatışmalara sebep olmuştur. Ancak iktisat gücüne göre şekillenen bu sınıflı toplum yapısı rekabeti ve çıkar elde etmeyi beraberinde getirmiştir. Bu durum kapitalizmin gelişimine ortam hazırlamıştır. Batı kültüründe yer alan bireyi ve bireyin refahını esas alan düşünce sistemi de buna destek olmuştur.
Osmanlı ekonomik yapısı toplumsal zihniyetle iç içedir. Kuruluş yıllarından itibaren ekonomi merkezi yönetim esasıyla gelişmiştir. Ekonomik yapıdaki temel amaç ise kendi kendine yeterliliktir (Bulut, 2000).

Osmanlı imparatorluğunun yükselme dönemi ekonominin dünya genelinde tarımsal üretime dayandığı dönemlere denk gelmektedir. Bu dönemde temel güç unsurları toprak, nüfus ve ordu ile sınırlıdır. Osmanlı bu güç unsurlarını kuruluş ve yükseliş dönemlerinde birbirleri ile uyumlu bir şekilde merkezden yönlendirmiştir (Tanilli, 2006).

Böyle bir yönetim şekli toprak kaynaklı gelirlerin adil şekilde dağılmasını sağlarken toprak temelli bir aristokrasi oluşmasını engellemiştir. Ayrıca Osmanlı bu dönemde benimsediği tımar sistemiyle gücünü ve refahını üst düzeyde tutmayı başarmıştır. Oluşan değerlerin belli bir sınıfın elinde birikmemesi ve devletin kontrolü kapitalist gelişimin önünde bir engel oluşturmuştur (Bulut, 2012).

Buradan yola çıkarak diyebiliriz ki Osmanlı sistemini batı sisteminden farklı kılan en önemli özellik adalet kavramına bakıştır. İnsanın ekonomi için olduğunu belirten kapitalist anlayışın tersine Osmanlı sistemi insan için ekonomi düşüncesini benimsemiştir. Ayrıca Osmanlı toplumunda doğu anlayışından ileri gelen toplum yararını benimsemiş girişimciler bulunurken batıda kişisel menfaat benimsenmiştir. Osmanlı’da bu anlayışın tüm topluma yayılmasında teşkilatların rolü büyüktür. Özellikle ahi teşkilatı piyasada din ve ahlak kurallarının yerleşmesinde etkili olmuştur. Teşkilat rekabetten çok dayanışmayı teşvik etmiş, servetin belli bir yerde toplanmasını engellemiştir. Ahi teşkilatının piyasada bu denli etkin olması kapitalist gelişimleri kırmıştır (İnalcık, 2013).

Sanayileşme sadece teknik bir konumudur.


Sanayileşme yalnızca teknik bir konu değildir. Hukuki, siyasi, sosyolojik, iktisadi ve kültürel birçok yönü bulunmaktadır (Ortaylı, 2007).

Sosyolojik olarak kapitalizmin toplumda gelişebilmesi için toplumun yapısının buna uygun olması gerekmektedir. Fayda maksimizasyonuna dayalı ve kişisel çıkar odaklı bir ahlak anlayışı kapitalist üretimin ön şartıdır (Bulut, 2012).

Üretim araçlarının özelleştirilebilmesi, iş gücünün hareketliliği bu gelişimin temel direkleridir. Osmanlı devlet geleneğinde ise üretim faktörleri devletle özdeşleşmiş ve hükümdara ait kılınmıştır. Böyle bir politikanın benimsenmesi kapitalizmin gelişimine engeldir. Kısacası gerek Osmanlı yönetiminde gerek toplumunda böyle bir gelişimin talep ettiği unsurlar mevcut değildir. Bireysel çıkardansa toplumsal çıkarın esas alınması, toprak mülkiyetinin devlere ait oluşu, ticarete farklı yönlerden yapılan müdahale ve kısıtlamalar ile rekabetin değil işbirliğinin kabul görmesi bunu göstermektedir.
Sanayileşme önündeki bir diğer engel de nitelikli insan konusunda yaşanan sıkıntılardır. Sanayileşme çabalarının görüldüğü 19. yüzyılda sanayi için gerekli unsurların neredeyse hepsi Avrupa’dan gelmiştir. Dolayısıyla personelin de Avrupa kökenli olduğunu düşünmek yanlış olmayacaktır. Bu durumda üretim maliyetinin artması ve milli burjuvanın oluşamaması tahmin edilmesi zor bir sonuç değildir.

Sanayi ve Osmanlı Devleti


Osmanlı’nın stratejik politikası fetihler üzerine kurulmuştur. Fetihler ile gelen genişleme ordunun da genişletilmesi gerekliliğini doğurmuştur. Bu sebeple ordunun finansmanını sağlamak bazı dönemlerde zorlaşmıştır. Devletin son dönemde yaşadığı yenilgiler ve toprak kayıpları ekonominisine darbe vururken her şeyin devlet kontrolünde olduğu Osmanlı’da modernleşmenin devlet eliyle yapılmasını zorlaştırmıştır. Önceki dönemlerde Osmanlı’ya üstünlük sağlayan rejim, sanayi devriminin gerçekleşmesi ve buna hazır olmayan Osmanlı toplum yapısıyla geride kalmanın sebebi olmuştur. 19. yüzyılda görülen sanayileşme çabaları da ilk aşamalarında dışa kapalı bir politika gerektirirken yöneticiler bunun tam tersi bir ortam sağlayacak antlaşmalar imzalamışlardır. Yani kapitalist kalkınma sürecinin başlangıcında var olan küçük çaplı üretim gücü de korunamamıştır (Tanilli, 2006).

Son dönemlerde görülen dışa bağımlılık ve sanayi açısından gerilik sanayileşememenin birbirine bağlı ili sebebidir. Diğer yandan Osmanlı’nın yüzyıllardır son derece verimli bir şekilde kullandığı sistemi bir anda terk etmesi de beklenmemelidir (Genç, 2010).

Bu dönemde Avrupa’nın ham madde ve pazar ihtiyacını karşılayan Osmanlı’nın tarım toplumu olarak varlığını sürdürmesi batılı devletlerin çıkarları için de önemli olduğundan bu durumun devamlılığı desteklenmiştir (Quataert, 2006).
Tarımsal üretimdeki düşüş ve savaşlarda yaşanan kayıplar siyasi otoritenin zayıflamasıyla birleşince Osmanlı topraklarında eşkıyalık ve kural tanımazlık baş göstermiştir. Bu durum ticari faaliyetleri de olumsuz etkilemiştir. Ticaret yollarında yaşanan güvenlik sorunları üretimi de etkilemiş böylece üretimde bir düşüş görülmüştür. Ayrıca Osmanlı pazarlarının uzun süre genişleyememesi, yerel kalması kapitalist üretim tarzının gelişmesini engellemiştir (Wallerstein, 1979).

Bir diğer unsur da Osmanlı’nın şehirlerin ihtiyacını gidermeye yönelik uyguladığı politikadır. İaşe adı verilen bu durumda öncelikli amaç kar değil tüm halkın ihtiyacını karşılamaktı. Bu politika dış ticaret konusundaki kararları da etkilemiştir. Politika sonucu ihracat sınırlanırken ithalat rahatlıkla yapılabilmekteydi (Genç, 2010).

Sanayi devriminden sonra bu politika hali hazırda var olan küçük ölçekli sanayi hamlelerinin de yok olmasına sebep olmuştur. Batı kaynaklı dış borçlanmalar ile maliyesini alacaklarına karşılık Avrupa’nın eline bırakan Osmanlı, zamanla sanayileşmek bir yana dursun borçlarını ödeyemez duruma gelmiştir. 
Kısaca Osmanlı’nın yıllardır sürdürdüğü ve uzun süre büyük verim sağlayan sistemini değiştirmek istemeyişi ile ekonominin merkezinde yer alan adalet anlayışı sanayileşme için gerekli sermaye birikiminin önündeki ilk engeller olmuşlardır. Kapitalizmin gelişimine çok ters bir toplum yapısı sergileyen Osmanlı halkı da durumu benimseyememiştir. Gelir kaynaklarının devlet elinde olması ve politik anlamda rakip istemeyen Osmanlı’nın, devlet destekli piyasa müdahaleleri de sermayenin belli ellerde toplanmasını engelleyerek özel girişimleri kırmıştır. En sonunda zayıflayan ekonomi ve yenilgi ile biten savaşlar da borçlanmayı getirmiş sanayileşmenin devlet eliyle yapılması ihtimalini de ortadan kaldırmıştır.

Kaynakça

Bulut, M. (2000) “XVII. Yüzyılda Osmanlılar ve Merkantilistler”, Ekonomik Yaklaşım Dergisi, 39, 23-35.
Bulut, M. (2012) “Osmanlı Ekonomi Politiği’ne Yeniden Bir Bakış”, Bilig, 62, 63-96.
Dumrul, C. ve Dumrul Y. (2014) “Osmanlı İmparatorluğu’nun Kapitalist Paternde Sanayileşememesinin Önündeki Engeller Üzerine Bir İnceleme”, Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 23, 146-170.
Genç, M. (2010) “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi”, İstanbul: Ötüken Neşriyat.
İnalcık, H. (2013) “Osmanlı ve Modern Türkiye, -Araştırmalar-”, İstanbul: Timaş Yayınları.
Ortaylı, İ (2007) “Avrupa ve Biz”, İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları.
Quataert, D. (2006) “Tanzimat Döneminde Ekonominin Temel Problemleri” (F. Acun, Çev.), Tanzimat Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, ed. Halil İnalcık ve Mehmet Seyitdanlıoğlu, Phoenix Yayınevi, 447-455.
Tanilli, S. (2006) “Uygarlık Tarihi”, İstanbul: Alkım Yayınları.
Wallerstein, I. (1979) “The Ottoman Empire and the Capitalist World-Economy: Some Questions for Research”, Review 2(3): 389-398.
 

YASAL UYARI

Yayımlanan bu yazılar webrasia.com yazarları tarafından yazılmıştır. Söz konusu metin, izin alınmadan başka bir web sitesinde ya da mecrada kısmen veya tamamen yayımlanamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılamaz. Aksi taktirde bir hak ihlali söz konusu olduğunda; webrasia.com, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ancak yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir. Her türlü alıntı (her müstakil yazı için) 200 kelime ile sınırlıdır. Alıntı yapılan metin üzerinde herhangi bir değişiklik yapılamaz. Bu metinde yer alan görüşler yazara aittir ve webrasia.com’un editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Link kopyalandı.

Bizi Takip Edin

Yeni makalelerimizden ilk siz haberdar olun!
| Copyright © webrasia.com